Cuma, Kasım 17, 2006

Cisco, ITU, Habitat for Youth ve TBV

Cisco, Türkiye Bilişim Vakfı, UNDP, Habitat İçin Gençlik Derneği ve İTÜ
işbirliğiyle başlatılan “Bilişimde Genç Hareket” inisiyatifi ile 8 ilde, 16-26 yaş arasındaki sosyo-ekonomik düzeyi düşük gençlere ücretsiz bilgisayar ağları uzmanlık eğitimi veriliyor. Bilişimde Genç Hareket’in hedefi, ülkemizdeki genç potansiyeli bu alanda eğiterek, onları yarının bilişim dünyasına hazırlamak.

İlk kıvılcım, Cisco, TBV, UNDP, Habitat İçin Gençlik Derneği ve İTÜ’den…

Toplam 2 yıllık eğitimin ilk yılında, Cisco Networking Akademi Programı kapsamındaki Bilişimin Temelleri ve CCNA 1-2 Bilgisayar Ağları modülleri veriliyor. İkinci yılda ise CCNA 3-4 modülleri tamamlanacak. Programı başarıyla bitiren öğrenciler Cisco tarafından uluslararası geçerliliği olan CNAP Mezuniyet Belgesi almaya hak kazanacak.

Daha fala bilgi için: http://www.bilisimdegenchareket.com

Perşembe, Kasım 16, 2006

Bir Cisco Gezisi


Yazın almış olduğum Cisco CCNA eğitmen eğitiminin detaylarını konuşmak üzere geldim hem güzel hemde bir o kadar kirli olan kente: "İstanbul".
Dün 15 Kasım 2006 HYATT REGENCT Istanbul Basın toplantısı muhteşemdi. Hele sizde benim gibi bu tür toplantılara takım elbise katılmayı seviyorsunuz toplantının veya koktelyin zevki bir başka oluyor.
Toplantını içeriği vereceğimiz eğitimlerde neler ile karşılaşacağız ve nasıl bir çözüm yoluna gitsek daha hızlı bir çözüm olmasıydı.
Istanbul; "Taxim ve istiklal" de gezmek bu gezinin ayrı bir zevki ;)

Perşembe, Eylül 28, 2006

Bilimsel Method ve günümüz methodu

Phdmomics'ten muhteşem bir çizi daha...

Bizim ülkemizde de sırf tez yazmak için aynısını yapmıyor muyuz :D

Salı, Eylül 26, 2006

MAC Adresini değiştirmek

Bir çoğumuz için mac adresi bir anlam ifade etmiyodur fakat siz de benim gibi Orta Doğu Teknik Üniversitesinde okuyorsanız ve gönlünüzü verdiğiniz topluluk odasına gelip laptopunuzu internete bağlamak istediğinizde IP - MAC eşleşmesi ile karşılaşıyorsanız nete bağlanmak için yapmanız gereken şeyler;

1) Ofis bilgisayarının mac adresini komut satırına
C/> ipconfig -all
yazıp kullanacağınız MAC adresini öğreniniz.
2) Ofis bilgisayrının net bağlantısını çıkarıp kendi bilgisayarınıza takınız.
3) Linux bilgisayarınızda aşağıdaki komutları giriniz.
# ifconfig eth0 down
# ifconfig eth0 hw ether 00:80:48:BA:d1:20 (Ofis bilgisayarının mac adresi)
# ifconfig eth0 up
# ifconfig eth0 |grep HWaddr

Yeni adresiniz hayırlı olsun.

:: Debian hala kararlı hala güvenilir

Bugünlerde Debian mail listelerinde dolaşan bir yazı var Debian GNU/Linux geliştiricilerinden bazıları "Debianı bıraktıklarını açıkladılar" ve bu maile istiniden Debian yavaş yavaş sone ariyor gibi söylentiler çıkmaya başladı.
Debian GNU/Linux'u diğer Linux dağıtımlarından ayıran en temel faktör Debian Sosyal sözleşmesidir (Burayı tıklayarak okuyabilirsiniz. English - Türkçe) ve Debianı geliştiren insanların büyük çoğunluğu gönüllü olarak bu işi yapmaktadırlar. Geliştirici takımından ayrılan arkadaşlar;
1) Scott Remnant, aktif bir Ubuntu geliştiricisi, Debian’la alâkasını zaten uzunca bir süredir yok,
2) Matthew Garrett, o da bir Ubuntu üyesi, Mark Shuttleworth’ün yakın arkadaşı olması lazım,
3) Joe Wreschnig, ki o da resmi olarak istifa etmedi.

Anlaşılacağı üzere zaten bu arkadaşlar uzun zamandrı Debian ile ilişkilerini kesmişler ve Ubuntu üzerine geliştirmeye harcamaya başlamışlardır enerjilerini. Debian'ın Kasım 2006 da çıkacak olan "Etch" kod adlı sürümüne kadar sabredin ve yeni sürümle beraber bir çok şeyin artık daha da kolay olduğunu ve Debian'ın % 100 özgürlüğünü yaşamaya devam edin.

Not: Debian Grubundan ayrılanlar ile ilgili Türkçe yazıyı Emre sevinçin blog sayfasında bulabilirsiniz. http://ileriseviye.org/blog/?p=573

Salı, Eylül 05, 2006

Debian Sarge Comics

Webde Debian developer sitesinde dolaşırken bulduğum Debian Sarge sürümünün yapılığı zamandan kalma bir comics. Anlayana sivri sinek saz ...

Pazar, Eylül 03, 2006

Bilgisayar dergileri tükenmiş :(

Bugün maslakta büyük bir hevesle çıktığım PCWorld dergisi arayışı turundan büyük bir şaşkınlıkla döndüm. Kocaman maslakta PCWorld'ü bırakın Chip ve PC net dergilerini bile bulamadım. Nerede bu dergiler???

İlk olarak Maslak migros yakınındaki ChipCity denilen mekana uğradık. Burada JBL ve Logitechin ses sistemlerini çalışan arkadaşlar zorla denttiler denebilirim. Logitech 8 tane home-theatre birbirine bağlayıp değişik bir konsept yaratabilirsiniz. Benim denediğimde ilk 4 kanal açıktı birinde formula diğerinde bach diğerinde techno ve TV yayını vardı. (Görmek isteyenler http://www.chipcity.com adresinden adres ve telefon bilgilerine ulaşabilirler.) Adamlar o kadar güzel yer yapmışlar o kadar cihaz koymuşlar ama bilgisayar dergisi olarak sadece PCTech (Adını ilk defa orada gördüm) adında bir dergi vardı.

Sonrasında MMM (3 tane M) nin olduğu Migrosa uğradık. İçerisinde ananas kurusundan Budweiser birasına (Corona da var :) ) herşey ve dergi olarak sadece PCTech denilen gıcık olmaya başladığım dergi vardı. Nerede benim dergim ???

İçimiz buruk Ahmet ile dönüş yolunda bulduğumuzda kendimizi aklıma Dergi ve gazate satan büfe geldi ama malesef orada da yok. Nerde bu dergiler!!!

Son olarak ITU'nün içindeki ŞOK markete uğradık ve orada da şu PCTech dergisini görünve yeter artık dedim bu kadarda olmaz. Adamlar Maslakta tekel mi kurdular, ne yaptılarsa yok yok.

Açık Kaynak kullanın, teşvik edin...

Hayat çoğumuza alıştırmış o sinsi miskinliğini öyle bir hale gelmişiz ki artık bazı alışkanlıklarımızı istesekte bırakamıyoruz. Sırf k.ç.m.z.n rahatı bozulacak diye günvensiz; virüslere ve trojanlara göz kırpan, kararsız; beklenmedik beklenti oluştu gibisinden salakça hatalarla önümüze çıkan, bir işletim sistemini kullanmaya devam ediyoruz. Sıkıca silkelenip kendimize gelmenin zamanı çoktan geldi peki nasıl silkeleneceğiz....

İlk olarak açık kaynak ve kapalı kaynak kodu yazılım nedirden başlamak lazım. ww.tomshardware.com.tr/ sitesi çok güzel örneklerle bunu açıklamış . Fazla söze ne hacet yazının bir kısmı aşağıda;

Kapalı Kaynak Kodlu Yazılım Nedir?


Açık kaynak kodlu yazılımın ne demek olduğunu anlamak için, öncelikle bilindik kapalı kaynak kodlu yazılımların nasıl çalıştığını incelemeliyiz. Mutlaka Windows XP, Office XP yada Adobe Photoshop ya da benzeri bir program kullanmışsınızdır. Bunların hepsi kapalı kaynak kodlu yazılımlara örnek.

Bütün bildiğiniz programlar başlangıçta yazıdan oluşan bir kaynak koduna sahiptirler. Onlarca, belki de yüzlerce bilgisayar programcısı bu kaynak kodunu yazıp sonra da daha hızlı çalışan makina dili ya da ikili (binary) sürüm haline getirmek için bu kodları derlerler (compile). Bu ikili dosyalar Windows XP ya da Office XP aldığınızda size verilen CD'lerde bulunur.

Bu işlemi fırından ekmek almaya benzetebilirsiniz. Fırıncı çeşitli hamur işi yiyecekler için tariflere sahiptir. Siz fırına girer belli bir ücret öder ve istediğiniz ürünü alırsınız. Fakat aldığınız şey ekmektir kesinlikle tarif yanında gelmez.

Açık Kaynak Kodu Nedir?

Tekrar fırın örneğimize dönelim. Ekmek alırken fırıncının size birde tarif verdiğini düşünün - Açık Kaynak Kodlu yazılımla durum tam bu şekilde oluyor. Asıl kaynak kodunu almanın yanında bunun üstünde değişiklik yapma hakkına da sahip oluyorsunuz. Ek olarak ürününüzü satabilirsiniz fakat kaynak kodunu açık olarak vermeniz şartıyla. Böylece başka biri de sizin programınızı değiştirebiliyor.

Açık Kaynak Kodlu yazılımların her zaman bedava olması gerekiyormuş gibi yanlış bir anlama var. Genellikle bedava (free) kelimesi, kodu görüp değiştirebilirsiniz anlamında kullanılıyor. Programları internetten bedavaya indirebileceğiniz gibi bazı insanlar kutulu ürünle birlikte CD, kullanım kitapları ve teknik destek almayı seçiyorlar. Kutulu ürün almak, hızlı internet bağlantısı olmayanların sorunlarına çözüm bulma sıkıntısıdan ve teknik destekten yararlanabilecek olmanın verdiği rahatlığı tatmak için tercih ediliyor.

Daha fazla bilgi için,
* www.linux.org.tr
* http://acik-kaynak.org.tr/
* http://www.tomshardware.com.tr/business/20040803/index.html
ve googleda yazılacak "Açık Kaynak" dokumanları işiniz görecektir.

Cuma, Ağustos 25, 2006

Olmaya böyle bir diş ağrısı cihanda

ITU de (İstanbul Teknik Universitesi bkz: http://www.itu.edu.tr ) Cisco Akdeniz Gençlik Harekati için geldiğim kursta Haziran ayında yaptırdığım dişim yeniden ağrımaya başladı :( Daha yeni yaptırmıştım halbuki; bu kadar kısa zamanda yeniden Etna gibi coşarak beni faka bastırdı.

Diş ağrısı malum migren, böbrek ve regl (Allahtan bizde o yok!) ile en berbat 4 ağrı sınıfı içerisinde yer almaktadır. Çeken bilir dedirten türden bir acı. Zonklamasi beynin her hücresinde hissedilen kendi kafaniza kafaniza indirme istegi uyandiran duvarlar ile yakınlaştıran ...mun agrısı. Bundan kurtulmak için sağda solda kulaktan dolma bilgiler ile uğraşmayın ve bir an önce doktora gidin.

Gecenin bir vaktinde veya Cumartesi&Pazarsizi yalamışsa yapmanız gerekenler aşağıdaki basit bir kaç önlemdir. Bunlar sadece ağrınızın hafiflenizi yada sizi uyutmaya yarar. Sabah ilk yapmanız diş doktoruna gitmek olmadır, zira eninde sonunda oraya gideceğimizden acıyı en az çekmek en iyisidir. İşte tavsiyeler:

1) Doğa ananın bize sunduğu doğal yollardan üretilmiş Yeni Rakı (Başkaları o kadar etkili değil denedik ve gördük) yarım çay bardağı ağıza alınarak çalkalanır (2 defa) ve siyah zeytin ağrıyan bölgeye bırakılır ve 5 dk içerisinde ağrı kesilir. Doktor gecenin bir yarısı bunu bana söylediğinde has... len demiştim ama işe yarayınca ve sabaha kadar mışıl mışıl uyuyunca ne kadar büyük biri olduğunu bir defa daha anladım.

2) Apranax yada bunun duble boyu (şiddetli ağrılar için) Apranax-Fort alınır ve beklemeye geçilir. Aç kanına 5 dk içerisinde, tok karnına 30-40 dk içerisinde etkilidir. Eğer bu işeyarmaz ise madde 1 i uygulayınız :)

3) Bir arkadaşımın getirdiği ve avrupada satışının yasaklanmış olduğu ve Dişinol (Koçak Farma) ile ilgili yazıları okudum buda etkili bir ilaç imiş henuz onu denemedim ama bu akşam onuda tadına bakacağız görünüşe göre. Yalnız uygularken dişetinize dokundurmamaya dikkat edin, dişetinizde yanmalara neden oluyormuş. Sadece dişin üzerindeki çukura yada kratere :)

Hoşgeldin Blog

Uzun zaman kendi web sunucuma weblog (Bundan sonra blog olarak anılacaktır) kurmayı düşündükten sonra google'ın bizim için sunmuş olduğu bu güzelim blogta yazmaya karar verdim.

Hepimize hayırlı olsun :)